top of page

Kaunos Kbid - Dalyan

Muğla'nın gözde ilçesi Ortaca'nın mahallesi Dalyan'nın karşısında bulunan kaya mezarları, şehire ve tarihe olan ilgiyi daha da arttırıyor. Merak edenler kanalın karşısına ister araçlı feribotla istenirse de yaya olarak yerli kadınların çektikleri kürekli kayıklarla ulaşabiliyor.


Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı Çandır Mahallesi sınırları içerisinde yer alan antik yerleşim olan KAUNOS - KBID Kalbis (Calbys-Dalyan Çayı) akarsuyunun etrafından geçtiği dağlık tepenin yamacında kurulmuştur. Döneminde bir liman kenti olan şehir, Dalyan Deltası'nın oluşması nedeniyle bugün deniz kıyısından uzaklaşmıştır.


Şehir Yamaca kurulu olduğu için arazide yürümek ve rampa çıkıp inmek karşılaşacağınız zorluklardan olacaktır. Genel - Bahar ve yaz aylarında ziyaretçilerin uğrak noktası olan Kaunos Kenti, zamanının medeniyeti günümüze kadar iyi korunmuş denebilecek halde yapılarıyla bize kadar ulaşmıştır.


Tapınak kapısının ve tiyatronun restore edilmesi gibi çalışmalarıyla güncel olarak MSKU (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) arkeoloji bölümü tarafından kazısı yürütülmekte...




Dalyan Çayı'nın Çandır tarafında bulunan kent bir mitosa göre Miletos'un ikiz çocuklarından biri olan Kaunos tarafından Karya - Likya sınırında kurulmuştur. Dalyan tarafından görülen kaya mezarları M.Ö. 4 yüzyılda yapılmış olup daha sonraları roma döneminde de aktif olarak kullanılmıştır. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephede iki İon sütunu, sütunların üzerinde friz ve alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabartmaları vardır.  


Sınır kenti olmanın olanaklarından yararlanmışlardır. Günümüzde Gökova'dan Fethiye'ye kadar uzanan bir alanda mimari, ticari ve siyasi etkileri görülmektedir. Antik Çağ'da bir liman ve ticaret kenti olan Kaunos günümüzde su kıyısından (Sülüklü Gölet) biraz daha içeride kalmıştır.

Kentin Dalyan'a bakan dağ yamacında yapılmış kökeni Urartu'lulara dayanan kaya oyma mezarları kendine has mühendislik ve tarzıyla dikkat çeker. Diğer taraftan kenti koruyan yaklaşık 3 km. uzunluğundaki sur duvarları olmak üzere, stoa, agora, çeşme, hamam, tiyatro ve ruhani toplanma yeri kalıntıları Kaunos'un antik dönemde oldukça gelişmiş bir kent yaşamı olduğunu göstermektedir.

Hititler dönemine kadar uzanan nadir uygarlıklardan biri olan Likya'nın önemli kentlerinden biri olan Kaonos'un ticaret kenti olduğu bilinse de toplum yaşamının köleci olup olmadığı tam bilinmemektedir. Ancak Pers'lerin Anadoluyu ele geçirme sürecinde pasif savunmayla teslim olmamayı tercih ettikleri hikayesi dikkati çekmektedir.

Farklı uygarlık ve hükümranlık süreçlerinde Kaunos MS 6. yüzyıl sonlarına değin yerleşim görmüştür. Ancak Yukarı Akropol sonraki dönemlerde de kullanılmışsa da, bu yerleşim fazla uzun süreli olmamıştır. Kaunos'luların bölge ekosistemini çok daha verimli değerlendirdikleri ve gelişkin bir doğa mimarisi anlayışıyla güneşe, rüzgara, soğuğa ve sıcağa uyumlu yapılar çıkarabildikleri bugün bile hala gözlemlenebilir.


Kaunos yerleşkesine Dalyan'dan su taşıtlarıyla (kano, sandal, tur tekneleri) kanalı geçerek rahatlıkla gidilmektedir.




Antik Çağ’da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir.


Tarihin Babası Herodot 'a göre Kaunos'ular Karia'nın yerli halkındandır lakin Kaunos'ular kendilerini Giritli olarak görüyorlardı.


Kentin limanı, akropolün aşağısındaki Sülüklü Göl’dü. O zaman deniz Kaunos’un akropolüne kadar gelmekteydi.  


Perslerin Anadolu’yu bütünüyle ele geçirmesi üzerine kent Mausolos’un yönetimine girdi. MÖ 334’de İskender’in Persleri yenmesi üzerine Antigonos’un, daha sonra Ptolemaios’un yönetimine girdi.


Rodos Krallığı, Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu egemenlikleri altında kaldı. Antik kentin Roma Dönemi’nde de kullanıldığı roma hamamı gibi kalıntılardan gayet net anlaşılmaktadır. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır.


Daha sonraları Limanın dolmasıyla Kent, önemini yavaşça yitirmeye başladı.


Akropol 152 metre yükseklikteki tepeye kurulmuştur. Surların kuzey yönünde olanı Orta Çağ’dan kalmadır. Uzun sur limanın kuzey yönünden başlayıp Dalyan Köyü’nün ilerlerindeki sarp kayalığa kadar uzanıyor. Surun kuzey kısmı Mausolos döneminde yapılmıştı. Kuzeybatı yönündekiler Helenistik Dönem' dendir. Limana doğru olanlar ise Arkaik Devir ’den kalmadır.  


Tiyatro; akropolün eteğindedir. 33 Oturma sırası bulunmaktadır. Tiyatronun batı yönündeki yapı kalıntılarından biri bazilika tipi kiliseye aittir. Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağı’na aittir.  


Eski liman olan Sülüklü Göl’ün kuzeyinde yapılan kazılarda stoa ortaya çıkarıldı. Çevresinde bir çok heykel kaidesi bulundu, ama heykeller bulunamadı Genelde bronz malzemeden yapıldığı tahmin edilen heykellerin daha sonraları yine kentin içinde bulunan fırınlarda eritilip savaş malzemesi haline getirildiği düşünülmektedir.


Stoanın yakınındaki çeşme ve Apollon Kutsal Alanı Propyon u da restore edilmiş.




________________________________________________________________________


kaynak:



42 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page